Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

Ekonomik kriz, yerel yönetimler ve yaklaşan yerel seçimler

NECİP KOÇ

07 Ocak 2024, 11:37

NECİP KOÇ

MEVCUT SİSTEM İTTİFAKLARI ZORUNLU KILIYOR 2024 Yerel Seçimlerine çok az bir zaman kaldı. 

Siyasi Partiler İl, İlçe ve Beldelerde Başkanlık için yarışacak bazı adaylarını açıklamaya başladı. Siyasetin bu sıcak günlerinde vatandaşın gözü İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde açıklanacak adaylara çevrildi. 

CHP'nin İstanbul Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu olduğu açıklandı. Ankara Belediye Başkan Adayı ise Mansur Yavaş olarak ilan edildi. 

Bu açıklamalardan sonra gözler Ak Partiye çevrildi. Dün akşam saatlerinde alınan kulis bilgilerine göre net olmasa da Ak Parti İstanbul Belediye Başkan Adayı Murat Kurum olacağı duyuruldu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün aday tanıtımı yapacağı açıklandı. Elbette durumdan ders çıkartan, estirilen kimi rüzgarlara kapılmaktan geri duranlar ve reel politik gelişmelerden etkilenenler de var. İBB Başkanı İmamoğlu, partisinin başına geçmesi beklenirken şimdilik vazgeçerek, tekrar rotasını belediye başkanlığına çevirdi. 

ABB Başkanı Yavaş da tekrar aday olduğunu açıkladı. Üstelik bunu, kendisine 2019’da başarıyı sağlayan ittifaka ne kadar önem verdiğine ve daha da geliştirmek istediğine nazikçe bir vurgu yaparak değerli kıldı. 

Zaten muhalefet partilerinin özellikle büyükşehirlerde başka bir yöntemle başarılı olması mümkün de görünmüyor. Mevcut sistem, ittifakları zorunlu kılıyor ve bu gerçeğin sadece bazı küçük istisnaları var. Elbette siyasetteki iki ana eğilimden başka birliktelikler de var alternatif olarak ve bu husus da çok önem kazanacak yerel seçimlerde. Demokrasi cephesinde muhtemelen anlamlı ve rasyonel gelişmeler olacak. Beklenenin aksine, siyaset alanında görevini devreden genel başkanlar da çıkacak. Fakat genel seçimde sözü edilen bir siyasi figür haline gelebilen bazı partilerin, yerel seçimlerden hemen sonra varlığının bile tartışıldığı bir noktaya gerileyeceğini ve pazarlık güçlerini tümüyle yitireceklerini de beklemek gerekiyor. 

MUHALEFET BU SEÇİMDE DE YANLIŞ YAPAR MI? 

Elbette burada önem kazanan iki husus var. İlki yerel seçimlerin gerçekten yerel mi olacağı. Muhalefet tarafı, yerel seçimlerde iktidarın yumuşak karnı olan ekonomik sorunlara ağırlık veren bir kolaycılık yaparsa, yerel sorunları ötelerse, yine umduğunu bulamayacak. 

Bölgenin, ilin, ilçenin yerel sıkıntılarına sahip çıkıp, çözüm önerilerini mi gündemlerine alacak muhalefet partileri, yoksa Ankara’daki genel merkezlerinin ürettiği çözüm kalıplarını mı sunmakla yetinecekler seçmene? İçerik önemli olacak kesinlikle. İkincisi ise adayların yerelde kabul gören aday mı, yoksa genel merkezlerin arkasında durduğu aday mı olacağı hususu. Aday seçimi de çok önemli olacak. 

Yerel yönetimlerde halkın katılımı olmadan, asla güçlü bir yönetim yapısı kurulamaz. Böyle olunca da çözüm üretilmesi mümkün olmaz. Üstelik “iktidarı alalım, sizin sıkıntınızı da çözeriz o zaman” demeyi ilke edinen muhalefet partilerinin, artık böyle bir şansları da yok. Genel seçimi kaybettiler zira… “Bizi seçerseniz, bu sefer artık çözeriz derdinizi” diyen iktidar partilerinin ise bıraktığı ize bakılacak haklı olarak. Geçen dönemde çözemediyse, acaba nasıl inandırıcı olacaklar? Her iki cenahın da dışında alternatifler bulunan il veya ilçeler de olacak elbette. Onların işi daha kolay olabilir ama oralarda da sandıktan çıkana koltukta oturma fırsatı verilip verilmeyeceği derdi var. 

Velhasıl, aslında bir demokrasi sınavı olan yerel seçimlerin, propaganda aşamasından mazbataların alınmasına kadar da değil, bir de halkın tercihine saygı duyulması gibi süreçlerde dahi korunmaya ihtiyacı olacak. 

Bir diğer husus ise, yerel yönetimi alanın, merkezi yönetimden siyasi tercih olmaksızın adil hizmet alıp alamayacağı gerçeği. Mevcut sistemde “kendi seçmenine daha çok hizmet” tercihi yapılması normal karşılanıyor ne yazık ki. Seçmen bu durumda, muhalif belediyelerin merkezi yönetim tarafından baltalanmasıyla değil, seçim sonucunda kendisine sağlayacağı fayda ile ilgileniyor sadece. Oyunu stratejik kullanıyor. 

YAPILAN HİZMETLERİ LÜTUF OLARAK SUNUYORLAR! 

Muhalefet partileri için çok farklı başka engeller de var. Yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşlarından hizmet beklerken sadece siyasi tercihle veya kutuplaşma sorunuyla ilgili zorluklar yaşamıyorlar. Kamu kurumlarının birlikte iş yapmaları için rasyonel bir işbölümü de uygulanmıyor ülkemizde. Her kurum, sadece kendi penceresinden bakıyor konuya. Hizmet yaparken birbirlerini tamamlama, önünü açma geleneği yerleşmemiş. Mesela bir belediyenin düzenlediği dere yamacını, ertesi sene DSİ gelip yeni baştan yapabiliyor. 

Birbirlerinin programlarından, muhtemelen haberleri bile olmuyor. Aynı durumu, belediye tarafından düzenlenen bir sokağın çeşitli kurumlar tarafından defalarca tekrar tekrar kazılmasında ve sonunda tümüyle sökülerek yeni baştan yapılması örneğinde de sıkça görüyoruz. 

Mesela muhalefetin yönettiği bir yerel belediye, halkın artık kokudan pencere bile açamadığı bir arıtma tesisine müdahale edilmesi için yeteri kadar Büyükşehir yönetimine veya Bakanlık’a baskı yapmıyor. Yapsa da sonuç alamıyor. Fakat seçimler yaklaşınca çözüm üretmek için müşterek çalışmaları kaçınılmaz oluyor ama onlar temel atmak yerine, bu sefer de siyaseten çekişmeyi yeğliyorlar. 

Halbuki tek doğru var: halka hizmet etmek. Zaten varlık sebepleri de bu değil mi? Seçildikten sonra, her hizmeti görevi olduğu için değil de, sanki bir lütufta bulunuluyormuş gibi sunmaya kimin hakkı olabilir ki? Önce merkezin, sonra partinin, daha sonra ihale bekleyen yandaşın tercihine kulak kabartırsa yerel yönetim, halkın isteğine sıra bile gelmiyor çoğu kez. Özetle, ülkemiz için önemli bir dönüm noktası olacak önümüzdeki yerel seçimler. Genel seçimlerde olduğu kadar Yerel Seçimlerde önem arz ediyor. 

Çalışan belediye başkanı ile çalışıyormuş gibi yapan belediye başkanı arasında fark var. İlki her yıl çalışır , ikincisi ise sadece seçimler yaklaştıkça çalışmaya başlar. Tabiki bu durum seçmenlerin halkımızın gözünden kaçmamaktadır. Adaylıkları kesinleşip açıklanan Belediye Başkanlarına hayırlı olsun, kendilerine seçimi kazandıkları takdirde Sosyal belediyecilik düsturuyla hareket ederek halka hizmet etmelerini temenni ediyorum. 

2024 yılının gönlünüzce geçmesi dileğiyle.

Bu haber 281 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT YETERİNCE HİZMET GÖRÜYORMU




Tüm Anketler

Teröristlerle Pazarlık Yapılmaz30 Kasım 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi