| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Hiç kimse bu dünyada direk kalmaz25 Aralık 2024, 21:33 Hayatta ne yaparsan yap elbet bir gün yaptıklarının bedelini bu dünyada ödemezsen öbür dünyada ödersin. Bilesin ki bu dünyada kimse direk kalmadı sende bir gün gidersin. İşte sözlerimi hiç unutmayın bu dünya kaybolan bir gölge batan bir güneş gibidir. Kışın başka yerden yazın başka yerden doğar. Bu dünyada bütün nimetler geçicidir. İnsanoğluna verilen ömür ise çok kısadır ama farkına varamazsın. Şunu hiç unutmayın ki geçici ve yok olan bu nimetleri ele geçirmek için sakın yalan söyleme bir gün mutlaka ortaya çıkar. Peygamber efendimiz Dünyaya burada kalacağınız kadar, ahirete de, orada kalacağınız kadar çalışınız demişler. Evet, düşünün ki bu dünya nimetleri geçicidir ve aldatıcıdır. Aksine birer emanettir. Bugün senin ise, yarın başkasınındır. Ahirette ele girecekler ise sonsuzdur ve dünyada iken kazanılır. Bu birkaç günlük hayat, eğer dünya ve ahiretin en kıymetli insanı olan Muhammed aleyhi selama tabi olarak geçirilirse, ebedi saadet, sonsuz kurtuluş olur. İşte böyle yoksa Muhammed aleyhi selama tabi olmadıkça, her şey, hiçtir. O'na uymadıkça, her yapılan hayır, iyilik, burada kalır, ahirette ele bir şey geçmez. Mal, mevki arkasında koşanlardan hiçbiri muradına kavuşamamıştır. Malı, mevkii hayır için arayan ve hayır işlerde kullanan, rahata, huzura kavuşmuştur. Mal, mevki gaye olmamalı, hayra vasıta olmalıdır. Mal, mevki, bir deryaya benzer. Allah Teâlâ’dan korkmak, bu deryanın gemisidir. Öleceğini hiç unutma. Hadisi şerifte Dünyada, kalıcı değil, yolcu gibi yaşamalı. Öleceğini hiç unutmamalı buyuruldu. İnsan, dünyada baki değildir. Dünya zevklerine daldıkça, dertler, üzüntüler, güçlükler artar. Bunun için Ahmet Siyahi hazretleri oğluna nasihat ederken buyurur ki, Ey oğul Dünyaya sarılmış ona gönül vermiş olanlarla bulunma. Onlarla sohbet ve beraberlik gam, keder ve üzüntü getirir. Bu, tecrübe ile sabittir. Onlar senden faydalanırlar ise de sen onlardan faydalanamazsın. Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına uymayan, nefsinin arzu ve isteklerine uymuş kimselerle beraber olma. Böyle kimseler gizli düşman olup, insanın yüzüne karşı dalkavukluk yaparlar, gıyabında, arkadan ise aleyhinde bulunurlar. İşte böyle onların yanına gelerek oturmalarına bakıp aldanma. Maksatları senden manen faydalanmak olmayıp dünyalık maksatlarına, mal ve mevki elde etmeye seni vesile, alet etmek içindir. Eğer bir kusur edersen, hakkında kötülük düşünenlerin ve düşmanlarının en azılısı olurlar. Zamanındaki insanları tecrübe ettiğinde, onlarda bundan başka bir özellik bulamayacaksın. Dünya haraptır. Şerbetleri seraptır. Nimetleri zehirli, Safaları kederlidir. Bedenleri yıpratır ama emelleri arttırır. Kendini kovalayandan kaçar. Kaçanı kovalar. Dünya bala, içine düşenler de sineğe benzer. Nimetleri geçici ve halleri değişkendir. Ahiret ise, çanak çömlek gibi topraktan olsaydı, yine baki olurdu. Akıllı kimse, geçici olan dünyayı, altın da olsa reddeder. Baki olan ahireti, çanak çömlek gibi topraktan da olsa kabul eder. İşin aslı, ahiret baki ve altın gibi kıymetlidir. Dünya ise, fani ve çanak çömlek gibi kıymetsizdir buyururdu. Abdülaziz Dirini hazretleri, bir talebesine hitaben, Sakın dünyanın parlaklığına, cazibesine ve onun dışı tatlı, içi zehir olan hilelerine aldanma. Onun inci gibi görünen ön dişlerinin arkasında, parçalayıcı dişler saklıdır. Çünkü dünyanın sağı solu belli olmaz. Bakarsın bazen suda ateş parçası olsun ister. Bazen ise insana yapamayacağı şeyleri teklif eder. Böylece insan, boyundan büyük işlere girer de helak olur gider demiştir. Dünyaya ve buna düşkün olanlara inanılmaz. Çünkü bunlarda vefa ve safa bulunmaz. Fani geçici olanın sevgisini kalpten çıkarmadıkça, baki, sonsuz olana kavuşulamaz. Kendini bilen kişinin bu dünyaya düşkün olmasına şaşılır. Şakiler dünyaya sarılır. Saidler ise, baki, sonsuz olana sarılır. Peygamber efendimiz, Dünya, geçilecek bir köprü gibidir. Bu köprüyü tamir etmekle uğraşmayın. Hemen geçip gidin buyurmuşlardır. Dünya sizin için yaratıldı. İmam-ı Gazali hazretleri, Selçuklu Hükümdarı Sultan Sencer'e yazdığı bir mektupta buyuruyor ki, Dünyanın kısmetsizliği, açık ve ortadadır. Büyükler buyurdular ki, Dünya kırılmaz altın bir testi, ahiret de kırılan toprak bir testi olsa, akıllı kimse, geçici olan ve yok olacak olan altın testiyi bırakır, ebedi olan toprak testiyi alır. Kaldı ki dünya, geçici ve kırılacak toprak bir testi gibidir. Ahiret ise hiç kırılmayan ebediyen baki kalacak olan altın testi gibidir derler. Öyleyse, buna rağmen dünyaya sarılan kimseye nasıl akıllı denilebilir ki. Bu misali iyi düşününüz ve daima göz önünde tutunuz. Amr bin Mürre hazretleri, dünyayı sevip onun peşinde ömrünü tüketenler hakkında; Kim dünyaya yönelip dünyalık peşinde koşarsa ahiretini yıkar. Kim ahirete faydalı amel yaparsa, dünyaya düşkün olmaktan kurtulur. Böylece fani geçici olanı verip baki, kalıcı olanı alır demiştir. Evet, Hadis-i şerifte Dünya sizin için yaratıldı. Siz de ahiret için yaratıldınız. Ahirette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur buyuruldu. Ve kimseye bu dünya baki değildir, mülk-i dünya si mü zer, Bir harap olmuş kalbi, tamir etmektir bunu bilesiniz. Kısacası bu dünya kimseye kalmaz hayat gelip geçici, dünya malı emanet, kimse bu dünyaya direk kalmamıştır. Onun için kalp kırmaya, küsmeye, yalanla milleti kandırma, hele damperli kamyonun kum döktüğü gibi yalanları sıralama, dünya da ezilenlere sahip çıkmama, özellikle emeklileri, çalışanları yok saymaya kimsenin hakkı yoktur. Benden demesi. Bu dünyada birilerine zarar verirsen mutlaka ya bu dünyada ya öbür dünyada çekersin bunu hiç unutma. Bu haber 52 defa okunmuştur.
|
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |