Mut Son Dakika
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

VİZYONER NESİL

19 Haziran 2023, 11:14

Uzmanlara göre karakter oluşumunda ağırlıklı olarak genetik faktör ön plana çıkmakla birlikte genetik faktörler dışında aile, okul, arkadaşlık ilişkileri gibi çevresel faktörler büyük bir oran teşkil ediyormuş.

Uzmanlar, bir insanda karakter oluşumunun % 80 oranının 0-6 yaşlarına kadar tamamlandığı geriye kalan %20 oranın ise aile, okul ve arkadaş gibi çevresel faktörlerin önemli bir rol oynadığını ifade ediyor.

Her çocuğun karakteri farklı özellikler gösterir. Aynı ana babanın aynı ortamda yetişen çocukları dahi farklı kişilik karakterlerine sahip olabiliyor. Mesela biri çabucak kızarken diğeri olabildiğince sakin olması biri avuca sığmazken diğerinin içe kapanık obsesif bir karaktere sahip olabilmesi gibi pek çok örneğe çevremizde rastlayabiliyoruz.

Ayakları yere basan bir gelecek için; ‘’ akıl, irade ve kararlılık’’ potansiyelini ‘’ okuyan, düşünen, yorumlayan, sorgulayan ve hayatına uygulayan’’ bilgi, beceri ve donanımla yoğrulmuş kendini iyi yetiştirmiş bir nesli geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Zira geleceğimizi belirleyecek şey; bilgi ve beceriyle beslenmiş irade ve kararlı olan beyinler olacak. Bunlar bir bütünü oluşturduğunda ortaya tamda aradığımız geleceği kovalayan kaliteli bir kuşak çıkacak.

Ancak bu hamuru yoğurmaya öncelikle çocukken başlamak gerekiyor. ‘’ Bir insan 7’sinde ne ise 70’inde odur.’’ sözünü nirengi noktası kabul ederek üzerinde düşünmek gerekiyor. Bizi ilgilendiren kısmı çocuklarımızın genetik özelliklerden gelen kısım dışında kalan alanı yani okul, arkadaş ve ebeveynler üzerinden çevresel faktörleri iyi analiz edip iyi kullanarak bugünün jenerasyonunu iyi biçimlendirmemiz geleceğe hazırlamamız gerekiyor.

Öncelikle okul öncesi, çocuklarda taklit; ileride kendisiyle özdeşleştireceği davranış biçimi oluşturacağı için ana baba rolü ön plana çıkıyor. -Özgüveni yüksek nesiller için çocuklarımıza karşı aşırı koruyucu ve kollayıcı olmamak…

Bencil olmayan bir nesil için aşırı hoşgörülü davranmamak, çocuğumuzun her şeyine hoşgörü göstermemek…

İsyankâr ve aşağılık kompleksi olmayan bir nesil için aşırı baskıcı davranmamak, - Haksız üstünlük kurma davranışına meyilli olmayan bir nesil için çocukken her isteğine boyun eğmemek… -

Kendini değersiz gören bir nevi yetersizlik sendromu yaşayan bir nesil biçimlenmesinin önüne geçmek için başkalarıyla kıyaslama davranışına girmemek… Gerekiyor. Bunlardan sonra ise üzerine şunları koymamız gerekiyor: -

Haksızlık karşısında boyun eğen değil sorgulayan, itiraz eden… -Yarınları tartışarak ona dair misyonu hedef tahtasına oturtan geleceğe dair bir vizyon üreten bir nesle ihtiyacımız var.

Bunu gerçekleştirebilmek için işte bu altlıkları iyi beslemek hedefe giden köşe taşlarını iyi döşemek gerekiyor. Çünkü altı boş kuru inat dışında bilgi, donanım ve kavrayıştan yoksun bir gelecek nesil arzusu zaman kaybetme lüksü olmayan bu kadim millet için sadece zaman kaybettirir. Son yarım asrı bir tarafa koyarsak büyük oranda esiri olmaktan çıktığımız ‘’ kanıksanmış çaresizliğimizi’’ silmek özgüven eksikliği yaşatan toplumsal hafızamıza bir set çekmek gerekiyor. Zira ülkemiz için bu yüzyılda ‘’ Türkiye Yüzyılı’’ için ikinci bir fırsat iklimi oluşuyor. Bunun için kendini ülkesine adamış bizden sonraki kuşağı yeni bir diriliş destanı için hazırlamak gerekiyor. Bu toplumun artık geleceği ıskalama lüksü yoktur.

Geleceği öngörebilmek feraset sahibi olabilmekle eşdeğerse dünü bugünle harmanlayıp yarınlara bir kapı aralamakta bir sanattır. Eğer bunu yapamazsak başkalarının yayından savrulan ok misali ancak onların isteyip de savurduğu alana hükmedebiliriz. Ya da sadece onların kendi gelecekleri için planladığı oyun sahnesinin dekorunu oluşturabiliriz.

Demem o ki geleceğe hükmedebilmek için yerli ve milli değerleri özümsemiş, bilgi ve donanımla bagajını doldurmuş hakkını hukukunu bilen haksızlığa itiraz edebilen tüm bunlar yanında geleceği sorgulayabilen yeni bir nesil jenerasyonu ve projeksiyonu gerekiyor.

Dünyanın hızla değiştiği bu dijital çağda ülke olarak Türkiye Yüzyılı vizyonunda ‘’21.YY. Efendisi’’ olmak istiyorsak tüm bu değerlerle bezenmiş kendinden emin ve geleceği öngörebilen cesaret, feraset ve basiret sahibi ‘’ vizyoner bir nesil’’ inşa etmek gerekiyor.

İşte bunun içinde siyasetçisinden akademisyenine; yazarından vatandaşına her kesime kısacası hepimize büyük sorumluluk ve görevler düşüyor.

Bu haber 235 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

ANKET

MUT YETERİNCE HİZMET GÖRÜYORMU




Tüm Anketler

İşgalcilere neden karşı konulmuyor18 Aralık 2024


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi