| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
TERÖR DEVLETİ İSRAİL!19 Ekim 2023, 13:39 Çakalın dişine kan değdi mi bütün sürüyü kırıp geçirirmiş. ***ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarını koruyan çakalı terör devleti Siyonist İsrail, yine kendisine yakışanı yaptı ve çoluk çocuk, yaşlı sivil demeden savaştan hastaneye sığınan 472, bugüne kadar toplamda 2300 kişiyi katletti. Adeta bir ‘’ HOLOKOST’a’’ imza attı. *** 1933-1945 arası dönemde özellikle Yahudiler başta 6 milyon insanı sistemli bir şekilde katlederek adını en büyük soykırımcı olarak tarihe yazdıran Adolf Hitler bile çocuklara dokunmamış Yahudi’de olsa yaşamalarına izin vermişti. O dönemde Hitler Almanya’sından kaçan Yahudiler; ABD ve Rusya başta Avrupa ve Türkiye dahil çeşitli ülkelere tehcir ettirilerek gittikleri ülkeler huzur ve güvenlik içinde yaşamalarını sağlamıştı. *** Bugünlerde Filistin’de yaşadığımız soykırımın baş aktörleri İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog ve Başbakan Binyamin Netenyahu Rusya Yahudilerindendir. Yani Hitler soykırımından kaçarak Rusya’ya sığınan Yahudi göçmen ailesinin bireyleridir. *** Ailesi soykırıma uğramış bir insan nasıl olurda birçok soykırımın mimarı başat aktörleri olur, sorusu doğal olarak zihinleri meşgul ediyor. Maalesef bu sorunun cevabı ‘’ SİYONİZM’’ doktrininde saklı. İsterseniz Siyonizm’in tarihçesine bir göz atalım. *** Siyonizm, Yahudi milliyetçiliğidir. Filistin’de bağımsız bir Yahudi devletinin kurulmasını amaçlar. Ancak şunu ayırmak gerekir. Kadim Yahudilik geçmişinde şimdiki tanımıyla bir Siyonizm tanımı olmadığı gibi, her Yahudi de Siyonist değildir. *** Filistin’de Yahudi devleti kurmayı amaçlayan bir siyasi milliyetçilik olarak Siyonizm, 29 Ağustos 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde Theodore Herzl tarafından toplanan Dünya Siyonist Kongresi ile dünya siyasal tarihinin bir parçası oldu. Siyonist anlayışın Filistin’e bir Yahudi nüfusu yerleştirme talebini o dönemin Osmanlı padişahı Abdülhamid çeşitli baskılara rağmen reddetti. *** Birinci Dünya Savaşı devam ederken, aslında ateist olan fakat Evanjelik Protestan annesinin terbiyesiyle yetişen İngiltere Başbakanı Lloyd George, “Filistin’de bir Yahudi yurdu” meselesini sahiplendi. 1915 yılına gelindiğinde İtilaf Devletleri kendi aralarında yaptıkları gizli bir anlaşmayla savaştan sonra Fransa’nın itirazlarına rağmen Lloyd George, Filistin’de bir İngiliz mandası kurulmasını ve Yahudi göçünü tüm taraflara kabul ettirdi. İki yıl sonra 2 Kasım 1917’ye gelindiğinde İngilizler, dünyadaki tüm Yahudilere bir bildirgeyle Filistin’e Yahudi göçü yapılabileceğini ilan etti. Savaş bittikten sonra Osmanlı’ya dayatılan Sevr anlaşmasının da başmimarı olan Lloyd George, oradaki yerleşik Filistin nüfusu bile zor besleyen toprakları verimsiz ve kurak Filistin coğrafyası, dünyanın her tarafından göç eden milyonlarca Yahudi’yi besleyemeyeceğini düşünüyordu. *** İki önemli konu Yahudilerin Filistin’deki mutlak varlığına altlık teşkil etti. *** Birincisi, yıllarca vatansız yaşayıp toprağın kıymetini bilen Yahudiler, çorak arazide ürün verecek bir yabani buğday türünü Hermon dağı eteklerinde bulmuş ve bunu ıslah ederek milyonları besleyebilir hale getirebilme girişimine başlamışlardı bile. Demem o ki, fennin ve bilimin farkındalardı. Göçüp geldikleri ülkelerden bunu biliyorlardı. *** İkincisi ise Osmanlı Devleti’nin mağlup olacağı anlaşılınca, Filistin topraklarında Yahudilere izin veren kişi Hicaz emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Kral Faysal’dı! *** Sonrası bilindik durum. Filistin’e yerleşen Yahudiler sürekli göçlerle, daha olmadı toprak işgalleriyle sınırlarını genişletti de genişletti. Ve 1948’e gelindiğinde bağımsız bir İsrail devleti ilan edildi. *** Bugüne gelindiğinde İsrail devletinin varlığı ortada iken en büyük sorun bu kana susamış terör devletinin tıpkı kanser hücresi gibi bu günkü sınırları ile kalmayacağıdır. Ve işin ilginç yanı Siyonizm’in ve Siyonist anlayışın sınırları belirlenmiş nihai bir coğrafyasının olmamasıdır. *** Onun içindir ki, durmayan işgallerle ve sürekli nüfus yerleştirerek genişliyor. Bundan dolayıdır ki 1967’deki iki devletli çözüme yönelik BM kararlarını, dolayısıyla milletlerarası hukuku iğfal etmeye devam ediyor. Ve bugüne kadar uyduğu ve uyguladığı tek BM kararı mevcut değil. *** Bunun nedeni bu zalim Siyonist anlayışın geçmişte İngiltere’den sonra bugünkü en büyük hamisi ABD… Çünkü 1.Dünya savaşından sonra galip devletlerin tekelinde 1945 kurulan ve merkezi New York olan BM’nin, kararları öncelikle ABD süzgecinden geçmekte ve veto gibi belirli mekanizmalarla yok edilmektedir. *** Hitler, 6 milyon Yahudi’yi katletti. Hitler’in 2.Dünya savaşını lehine sonuçlandıracağını düşünürken temel doktrini zamanla büyüyen Alman ırkının bir zaman sonra yaşadığı coğrafyaya yetmeyeceği ve sınırların değişmesi ve büyümesi gerektiği üzerine kurulu ’’ YENİ YAŞAM SAHASI’’ teorisiydi. Bugün gelinen noktada Yahudi soykırımcısı Hitler ile Hitler zulmünden Rusya’ya kaçan ailenin mağdur üyesi Binyamin Netanyahu’nun aynı noktada buluşması ne garip tesadüf… *** Hitler’in “ YENİ YAŞAM SAHASI” teorisini bu gün terör devleti İsrail ve Başbakanı katil Netenyahu uyguluyor. Aktörler ve uygulama sahası coğrafyalar farklı olsa da aynı amaca hizmet ediyorlar. *** Maalesef ikiyüzlü sözde insan hakları savunucusu Avrupa ve bu terör devletinin yanında olduğunu söyleyen büyük şeytan emperyalist ABD ise bu soykırıma destek veriyor. Artık bıçak kemiğe dayandı. Artık dünyadaki Türk, Arap veya başka milletlerden tüm Müslüman coğrafyalarının hatta tüm insanlığın uyanması bu kirli ve asimetrik savaşa dur demeleri gerekiyor. Kınamak yetmiyor, eyleme geçmek bütünleşmek gerekiyor. Dünyanın 5’ten büyük olduğunu hep birlikte bu yüzsüz batıya haykırmak gerekiyor. *** ABD’nin Güney Ortadoğu stratejisinde İsrail ile Arap coğrafyasını kontrol etmek vardı ve İsrail bu görevi eksiksiz yapıyor. Kuzey Ortadoğu stratejisinde ise İran, Irak, Suriye ve Türkiye kontrol etmek var. Irak ve Suriye’yi istikrarsızlaştırdı. Bir sonraki aşama İran ve Türkiye… Bunu ise Suriye’de hazırlığını yaptığı silah ve lojistik olarak donattığı PYD/PKK terör örgütüyle bu terör örgütünü devletleştirerek bir garnizon devlet oluşturarak yapmaya çalışıyor. *** Bunun için hangi dünya görüşü ve siyasal mecrada olursak olalım olabileceklerin farkında olarak hükümetin ve devletimizin yanında özellikle ulusal konularda en büyük tehlike ABD ve onun stepnesi olan Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren terör devleti İsrail’e karşı bütünleşelim. Bu haber 182 defa okunmuştur.
|
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |