| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
TÜRKİYE YÜZYILI28 Ekim 2022, 10:29 ‘’Türkiye Yüzyılı’’ iddiası eğer altı doldurulabilir ise bu ülkeyi geleceğe daha büyük geleceğe taşımada çok önemli bir manifesto… Ancak böyle beylik bir kavramı ortaya atıyorsanız mutlak suretle altını doldurmanız ete kemiğe büründürmeniz gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle Türkiye Yüzyılı vizyonu; ‘’ Ülkemizin ve medeniyetimizin kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon ile asırlık hamleler hayata geçerken ekonomiden enerjiye her alanda ‘’ Tam bağımsız Türkiye’’ hayalimiz gerçek olacak.’’ Bu sözler laf ola beri gele söylenmiş sözler değil… Bu beylik sözlerin sahibi Erdoğan ise biraz düşünmek buna biraz kafa yormak gerekir. Zira Erdoğan önü ardı belli olmayan sözler söyleyecek dün söylediğini bugün inkâr edecek bir lider profili çizmedi hiçbir zaman… Son 20 yıldır ülke ve ülkü minvalinde büyük iddialar büyük başarılar ortaya koyduk. Ancak bu kazanımlarımız kaybettiğimiz onlarca yılı telafi etmek için yeterli değil. Daha büyük hayaller, daha büyük idealler daha büyük başarılar peşinde iseniz çok daha büyük hayaller iddialar ortaya koyarak konuşmanız gerekir. Hayal kurmak bunun için değerlidir. Hayal kurmak başarının çıkış noktası, başarı ise hayalin ete kemiğe bürünmüş halidir. İnsanoğlu kuşları düşünmüş tonlarca ağırlıktaki uçaklar, balıkları düşünmüş suyun özgül ağırlığından kat ve kat gemiler, denizaltılar hayal etmiş ve bugün insanoğlunun dünyanın bir ucundan diğer ucuna zaman kavramını saatlere indirecek hayallerini bir bir gerçekleştirmiş. Biliriz ki ‘’Neyi tekrar edersen onu büyütürsün.’’ Geleceği konuşmak sürekli gelecekle ilgili konuşmak bunun için önemlidir. Şunu biliriz ki “Geleceği konuşamayan ulusların geleceğini, geleceği konuşabilen uluslar şekillendirir.’’ Kısacası geleceği, hep daha büyük başarıyı dünü inkâr etmeden geleceğin ihtiyaçlarını belirleyip bu istikamette büyük adımlar atarak gerçekleştirebiliriz. Belki kendimizi geliştirip büyüttükçe birilerinin midesine oturacağız. Belki kalıbımız büyüdükçe birilerinin midesine sancı yapacak ancak bunlar iyi şeylerin habercisi diyecek büyük ülke büyük ideal menzilinden ebet müddet dönmeyeceğiz. Gelecek, batıdan doğuya kayıyor. Batı düzeni sarsılıyor. Hem küresel düzenin ekmeğini yiyip hem de güçsüz devletleri tehdit eden yeri geldiğinde operasyon çekip ülkeleri istikrarsızlaştırarak sömüren milyonlarca insanın kanına giren ABD ve batı düzeninin hegemonyası artık çatırdıyor. Bunu öngörebilmek için kâhin olmak gerekmiyor. 1945’le birlikte ikinci dünya savaşının sonucunu Japonya’ya attığı 2 atom bombasıyla belirleyen ve bu tarihten sonra hegemonyasını kesin olarak ilan eden ABD’nin, bugün artık altına pislediği oturduğu koltuğundan, liderlik tahtından kaldırılması gerektiği sorgulanıyor. Artık tamda burada yeni düzeni kurgulayacak lider öngörüsüyle geleceği planlamak için ufukları işaret edecek bir lider ekolüne ihtiyaç duyuyor yeni dünya düzeni… Bu ekol 20 yıldır rüştünü ispat etmiş öngörüsü yüksek bir lideri profili ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başkası değil… 1925-1950 yılları arasında ilk özel sektör girişimcileri olarak Türk savunma sanayine öncülük etmiş ‘’Şakir Zümre, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’’ gibi bu milletin yüz akı isimlerin bu ülkeye kazandırdığı girişimcilik ruhunu körelten ülkeyi dışarıya bağımlı hale getiren zihniyetin bu ülkeye kaybettirdiklerinden neredeyse 100 yıl sonra yüzde 20’lerden alıp yüzde 80’lere getirilen Milli Savunma Sanayimiz, 1961’de ‘’Devrim’’ otomobili ile başlamadan biten ancak yarım asır sonra ‘’TOGG’’ ile yeniden heyecanlandığımız otomobil maceramız başta bölünmüş yollar, vizyon köprü ve tünel projeleri, modern şehir hastaneleri gibi alt yapı ve üst yapı yatırımları bunlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Türkiye Yüzyılı’’ manifestosuyla sunduğu geleceğinin Türkiye’sinin referans olarak altlığını oluşturacak kazanımlar… Son yılların bu kazanımlarıyla bu vizyona istikamet çizen son yılların Türkiye ekseninde yaşanılan gerçeklerine baktığımızda… * ABD başta Batı’nın desteğine rağmen Suriye’nin kuzeyinde kurulması kurgulanan ‘’Garnizon PKK/PYD’’ terör devletine karşı Barış pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla sınırdan süpürülme stratejisi… * Meşru hükümetinin daveti üzerine gittiği Libya’da, darbeci General Halife Hafter’i desteklerken Libya deniz yetki alanındaki hidro karbon ve doğan gaz yataklarına çökmek isteyen ABD, Fransa, İtalya ve Rusya gibi majör güçlere müstemleke devlet profili çizen Mısır ve Yunanistan gibi devletlere karşı resmi Libya hükümetine lojistik ve eğitim desteği sağlayarak bu ‘’oyunu bozma’’ başarısı… * Ermenistan’ın işgal ettiği ‘’Karabağ’ı’’ Azerbaycan’a lojistik ve eğitim desteği sağlayarak Azerbaycan topraklarına yeniden katma iddiası… * ‘’Türk Devletler Teşkilatı’’ kuruluşuna öncülük ederek ‘’ Turan’’ ülküsüne giden yola Türkiye ekseninde fonksiyonel bir nitelik kazandırması… * ‘’ Şangay İşbirliği Örgütü’’ ile ekonomik ve stratejik işbirliği düzleminde Türkiye lehine gelecek iddiası ortaya koyması… *Rusya ve Ukrayna arasında denge politikası yürüterek iki lider ve iki ülke arasındaki sorunu denge formatlı akıllı dış politika başarısı ile dünyada elde ettiği itibar yanında Türkiye lehine bu kazanımı stratejik başarıya dönüştürme potansiyeli… * Ukrayna’dan tahıl sevkiyatının önünü açarak dünyanın açlık sorununa çözüm sunma ve bunun sonucu ‘’ Soft Power’’ yumuşak güç stratejisiyle itibarlı devlet algısını daha da perçinleme başarısı… *Rusya ve Ukrayna arasında ‘’ esir takasına’’ aracılık ederek aynı zamanda barışın anahtarı olduğunu da ispat etme gayreti… *Rusya ile sıkı ilişkilere rağmen Kırım ve Ukrayna’dan ilhak ettiği diğer topraklar karşısında Rusya’yı kınama stratejisi yanında Rusya ile olan bazı stratejik ilişkilerimize rağmen Rusya savaş gemilerine boğazları ve uçaklarına hava sahamızı kullandırmama rezervi… Tüm bunlar ülkemizin son yıllardaki askeri, ekonomik ve diplomatik sonuçları olan yeni ‘’Türkiye Yüzyılı’’ bildirgesinde Türkiye minvalinde önemli saç ayaklarıdır. Bu kararlılık ve başarı hikayesinin sahibi ise hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Erdoğan tüm bunlar ışığında tüm dünyaya ‘’ kendini alkışlatırken’’ içimizdeki bazı siyasetçisinden, sanatçısına veya kendini entelektüel olarak pazarlamaya çalışan bazı muhalif mahfillerin ise ülkelerinin bu başarısını küçümseyerek eleştirdiklerine, siyasal ahlak, entelektüel duruş ve sanatçı profillerinin toplum nezdinde küçüldükçe küçüldüklerine tanıklık ediyoruz. Oysa Batı yıllarca bir şeyler yapmaya ayağa kalkmaya çalıştığımızda şu sözü Türk insanı ile eşdeğer kılmış: ‘’ Su akar, Türk ancak bakar’’ Bu klişe kavram son iki yüz yıl içerisinde emperyalist kuşatılmışlığımızın ekseninde ‘’öğrenilmiş çaresizliğimizi’’ her fırsatta yüzümüze vuran algılarımızda klişeleştirdiğimiz hatta içselleştirdiğimiz bir yaşam tarzının akıl ve beden dünyamıza dayatılmasıydı. Düşündürmeden papağan refleksi ile tekrar ettirilen ‘’bizden bir şey olmaz‘’ kompleksimizin ruh ve algı dünyamıza servis edilmesinin beyinde yarattığı ‘’ zihinde küçülme’’ komplikasyonun veya stratejisinin bir parçasıydı. Bu talihi makus talih olmaktan çıkartan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaman zaman ifade ettiği gibi; ‘’ bizleri öyle çok zorladılar ki sonunda uyuyan bir devi uyandırdılar.’’ demesi öğrenilmiş çaresizliğimizin tuzla buz olmasına, bize layık görülen sünepeliğimizin ters yüz edilmesi sonucunu doğurdu. Hep söylediğim gibi ‘’liderlik; geleceği öngörebilmektir!’’ Bunu ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ete kemiğe büründürdük yeni Türkiye Yüzyılı serüvenimizde ancak ve ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde daha da büyütebilir hayal ettiğimiz o geleceğin efendisi Türkiye ülkümüzü ancak onunla gerçekleşebiliriz. Kim ne derse desin dünyanın yeni ekseni artık Ne Doğu Ne Batı’dır… Geleceğin ‘’ Türkiye Yüzyılı’’ stratejisinde yeni eksen artık ‘’ Türkiye’dir’’ 1923’ten 2023’e… Cumhuriyetimizin 100.yılına 1 kala… Cumhuriyetimizin 99.yılı kutlu olsun!
Bu haber 238 defa okunmuştur.
|
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |